1 Aralık 2011 Perşembe

DİZİ İZLEMEDEN KIŞ GEÇMEZ

Bu yazı için şöyle kış temalı fotolar bulayım dedim ama malesef tişörtünü ayak parnaklarına kadar çekip, kahve içen, kemik gözlüklü tumblr kızlarından başka bir foto bulamadım. Sahi bu tumblr kızları niye bu kadar hüzünlü?!! Neyse konumuz O değil! Konumuz; Kış ve izlenecek diziler. Efendim bence kış demek battaniye altında dizi-film izlemek demek ve mümkünse eğer bütün kışı öyle geçirmek demektir. Ve yine bence bu devirde koca adaylarının özelliklerinden biri de, çeyizlerinde sağlam bir dizi-film arşivi olmalı. Biz zaten kız tarafı olarak limon sıkacağı da dahil her bi haltı alıyoruz siz de azcık emek verin ilişkiye, sevdiceğinizin  ilgi alanlarını araştırıp dizi-film indirin laan! (sinir var ben de).

Efendim (bu kelime dilime pelesenk oldu,farkındayım) benim ilk dizim Lost'tu. İlk aşk gibi
bişey. (Sonu b.k gibi oldu o ayrı!) İlk bölüm itibariyle müptelası olmuştum, şanlıydım ki elimde daha 2 sezon vardı. Yıllardır aradığım aidiyet duygusunu Lost'ta bulmuştum. Günlerce eve kapanıp göz altlarım morarıncaya kadar Lost izliyordum. Okyanusun kıyısında esen rüzgar, kum, güneş, Sawyer, Mr. Eko, Kara Duman ve bir kaç canavar tehlikesiyle günlerim dop dolu geçiyordu.



O dönem o kadar çok abartmıştım ki "Lost izleme" mevzusunu, insanları artık Lost izleyenler ve izlemeyenler olarak ikiye ayırmıştım. Hatta o dönem biri gelip bana evlenme teklif etse, "Lost izliyon mu hacı?" der ve izlemiyorsa ilşkiyi o dakka bitirirdim!

Sonra baktım akıl sağlığıyla ilgili ciddi problemler oluşmaya başladı, geceleri rüyamda "Lost seni çağırıyor" temalı rüyalar görüyorum, işte o an Lost'u birden olmasa da azaltarak bırakmaya karar verdim ve bıraktım.

Sonra insan gibi eğlencesine dizi izlemeyi öğrendim (gerçi bu arada Prison Break'ı keşfettim ve izlerken az kala kalp damar rahatsızlığı geçiriyordum ama neyse ki bunu da atlattık:) ) 

Evet benim lost maceram böyleydi. Şimdi gelelim esas konuya (evet konu bu da değildi) Esas konu; şuan izlediğim ve size izlemenizi tavsiye edeceğim diziler.

İlk olarak kalbimizin sevgi dağarcığı köşesinde yerini alan: How I Met Your Mother: Spoiler içermemesi için sadece ana konulardan bahsedeceğim. Dizi eşi ile nasıl tanıştığını çocuklarına anlatan anlatan Ted Mosby ve arkadaşlarının hikayesini konu alıyor. Bu arada Ted karakteri ne kadar tırtsa diğer karakterler o kada ef-sa-nevi'dir :) (diziyi izleyenler son kelimenin içerdiği espiriyi anlayacaklardır :)) (bölüm süresi 20dk.)





İkinci vazgeçilmezim Dexter: Hem seri katil hem de Miami Metro Polis Departmanı'nda kan analisti olarak çalışan, "sempatik seri katil" Dexter Morgan'ın hayatını konu alıyor. Dizi her bölümde Dexter'ın kahvaltı hazırlamasıyla başlar, insan kesmesiyle son bulur. Ama dexter sadece hakedenleri öldürür! "ben korkarım, ben kan göremem" diyenlerin bile keyifle izleyebilecekleri, Enfes bir dizidir. Tavsiye olunur! (bölüm süresi 40dk.)





Ve üçüncü olarak The Big Bang Theory: İki üstün zekalı ev arkadaşı olan fizikçi Leonard  ve teorik fizikçi Sheldon Cooper, garson ve oyunculuğa hevesli sarışın karşı komşuları Penny,  uzay mühendisi tuhaf iş arkadaşları Howard Wolowitz ve yine aynı yerde çalışan astrofizikçi Rajesh Koothrappali'nin etrafında gelişen olayları konu alan bir dizdir. Kafa dağıtmak için birebirdir. Akşam yemeklerinden sonra çerez niyetine (bölüm süresi 20dk.) 1-2 bölüm izlenmesi hazmınızı kolaylaştırır :)





Benim bu kış izlediğim diziler bunlar,peki siz hangi dizleri izliyorsunuz?

7 yorum:

ceydaninguncesi dedi ki...

Lost hakkında yazdıklarına harfiyen katılıyorum çünkü eşimle 'haftasonu gelse de sabaha kadar Lost izlesek' diye düşünmeye başladığımız an farkettik vahim durumda olduğumuzu. O da yetmedi benim caaanım kocam 'dışarı çıkınca kendimi Lost adasından kurtulmuş gibi hissediyorum gibi bir şey söyleyince ne zaman bitecek bu yaaa bitse de kurtulsak der oldum ama bak bitse de kurtulsak dedim 'yok artık izlemiyorum' diyemedim yaww!
Ardından Prison Break keşfedildi tabii sonra eşim beni dizi aleminde yalnız bıraktı :S

Şu aralar Türk versiyonu çıkmasıyla birlikte orjinaline yöneldiğim desperate housewives ve how i met your mother izliyorum. Dexter kanlı manlı diye izlemeye cesaret edemedim ama senin açıklayıcı bilgilerinden sonra izleyebilirim sanırım.
Çok uzun bi yorum oldu hee sorry:(

SELEN dedi ki...

Çok eğlenceli bir yazı olmuş ellerine sağlık:)
Ben dexter ve how ı met your mother'i merak ettim izleyeceğim..

Trendsum dedi ki...

ɱOɌ ĽɘΚЄ: Desperate Housewives'ın türk versiyonu çok feci bende cnbc-e'de denk gelince orjinalini izliyorum. Dexter'ı muhakkak izlemelisin çok seveceksin:)

SELEN: İkisini de çok güzel diziler umarım senin de hoşuna gider :)

Adsız dedi ki...

bende endgame hastası oldum bu aralar, satranç ustası bi adamın nişanlısı öldükten sonra bilmemne fobik olup kaldığı otelden çıkamayışı, otelde çıplak ayakla gezmesi ve olaylar olaylar (: leyla ile mecnun ise ilk bölümünden itibaren kaçırmadan takip ettiğim bir dizi...

ben hiç lost izlemedim 0_o

google hesabıyla yorumunu yayınlayamayan melenk (:

cennetailesi.com dedi ki...

ben ne yerli ne de yabancı dizi sevmem arkadaşlar.ben henüz izlemediğim bir milyon bilmem kaç yüz bin film olduğunu keşfetmiş kırkını aşmış bir kadınım.gece gündüz yabancı sinema izliyorum.battaniye altında ve oğlumla.ve her şeyi yiyerek.ne yapalım, sanat aşkı bu.yer zaman mekan vs dinlemez.eşim mi? valla 3 gün evvel görmüştüm kendisini.ha, pardon dün bir film izlemiştik.ama o yarıda bıraktı..daha görmedim kendisini;;;

gunlukcugum dedi ki...

Fringe yi çok tavsiye ederim.. Birde bu sezon başlayan homeland var ..

Trendsum dedi ki...

Gunlukcugum: Fringe'yi bu ara herkes tavsiye ediyor en kısa zamanda başlayacağım. Teşekkürler :)